Sayfa Yükleniyor
SEPETİM
  • GİRİŞ
  • KAYIT OL
Yazar: Darya A. Yayın tarihi: (13.05.2024) Değiştirme tarihi: (03.12.2024)

İngilizceyi hızlı bir şekilde nasıl öğrenebilirim?


           

          İngilizce öğrenmek isteyen herkes bu soruyu kendisine sormuştur. Hedeflerinden bağımsız olarak herkes İngilizceyi hızlıca öğrenip çok çile çekmek istemiyor. Fakat bu gerçekten mümkün mü? Birlikte değerlendirelim.


          

       İlk defa yabancı dil öğrenmeye başlamayan öğrenciler bilir ki bu süreç çok uzun, bazen yıllar alır, bazen de hiç bitmez. Kurallar, kelimeler, istisnalar karşısına çıkıp durur.. Ben de hem yıllardır İngilizce öğretmenliği yapıyorum, hem de farklı yabancı dilleri öğreniyorum. Sizlerle paylaşmak istediğim süreci hızlandıracak bazı taktiklerim var: 


  1. Doğru İngilizce hocasının önemi. 

       Maalesef, iyi bir okuldan mezun olmak iyi bir hoca olduğu anlamına gelmiyor. Tecrübeme göre ünlü, prestijli okuldan mezun olmak İngilizce öğretmeninin kalitesini belirlemiyor. Evet, çoğu zaman iyi okulun iyi etkisi mutlaka oluyor, fakat iyi hocanın özellikleri arasında diplomasından başka şeyler de var. 

       İyi bir İngilizce öğretmeni kusursuz İngilizceye sahip olmalı, gramerde hata yapmamalı, telaffuzu düzgün olmalı. Hocanızın İngilizce konuşurken ağır aksanı olmamalı. Bazı öğrenciler İngilizce dersi alırken illa yabancı hocadan almak istiyor, ileri seviyeler için bu gerçekten çok iyi bir fikir, ama sıfırdan başlayacaksanız iyi bir İngilizce öğretmeni olan Türk hocadan ders almak daha mantıklı çünkü kafanızdaki soru işaretlerini kolay anlayabiliyor, takıldığınız yerleri kolay açıklıyor, yapacağınız hataları bilip önceden tedbir alarak doğru şekilde öğretiyor. İngilizce öğrenirken her ülkede klasik hatalar yapılır, bu yüzden eğitim sürecinde Türk öğrencilerle çalışan hocalarla ilerlemek mutlaka ama mutlaka sizin için kolaylık sağlayacaktı.



       Celta, Delta, Tesol sertifikalarına sahip olan hocalar eğitim stratejileri ve yapısı konusunda daha çok bilgiye sahip olabilyorlar ancak  bu da her zaman beklenne sonucu vermeyebilir. Bu sertifikalar öncesinde gerekli eğitimi alan ve dünyanın farklı ülkelerinde öğretmenlik yapmak isteyen İngilizce hocalarına veriliyor. İngilizce öğretmenleri bazı özellikler karakterlerine bağlı. Bazıları çok girişken, artistik ve cesur, bazıları daha çekingen olabiliyor. Bazı İngilizce öğretmenleri gerçekten diğerlerine göre doğuştan biraz daha yetenekli, bazı hocalar yıllardır İngilizce öğretmenliği yaptıkları için çok tecrübeli, bu yüzden yukarıda belirttiğim sertifikalar çok da bir şey katmayabilir. Bazı öğretmenler karakter özelliklerinden, yaşından, eğitimden dolayı bu kursları aldıkları zaman kendilerini daha da fazla geliştiriyorlar, bu yüzden bu sertifikalara sahip olan İngilizce hocaları benim gözümde her zaman biraz daha avantajlı olması ayrıca bu yüzden.

       Referansla hoca bulun. Daha önce bir arkadaşınız, bir yakınınız bu İngilizce öğretmeninden ders alıp memnun kaldıysa ve güzel ilerlediyse, hemen derslere başlayın derim. Böylece eğitim alırken emin ellerde hissedeceksiniz. 



  1. Kendi başına İngilizce öğrenmek.

      

       Kendi başınıza İngilizce öğrenmeye başlamak istiyorsanız bir programı takip edin, çünkü yanlış zamanlarda yanlış konuları öğrenmeye çalışırsanız, kafanız karışabilir ve motivasyonu kaybedebilirsiniz. 

        

      Mesela geçmiş zamanı öğrenmeden pasif cümle yapısını anlamak çok zor, ‘to be’ fiilini iyice anlamadan Present Continuous zamanını rahat kullanamıyorsunuz. İngilizce eğitiminde bu tarz konular zamanlama açısından birbirine yakın olsa bile, doğru kronolojik düzenle öğrenilmesi gerekiyor. Kendi başınıza İngilizce öğrenirken öğrenciler bu düzeni genellikle oturtamıyor, seviyelerine uygun olmayan bir konuyu öğrenmeye çalıştıkları zaman anlamakta zorlanıyorlar ve genel olarak grameri anlayamadıklarını sanıyorlar. Aslında, böyle bir şey yok. Sadece adım adım ilerlemek ve doğru zamanlarda doğru adımları atmak önemli: 

     -Bazı konular çok kolay. Bir derste öğrenip geçebiliyoruz.

     -Bazı konular aşırı zor ve alışma süreci gerektiriyor. Böyle konulara beş-on ders ayırabiliyoruz. 

      Hangi konular için ne kadar vakit ayıracağınızı ise  en iyi hocanız bilecektir.



  1. Gramerin önemi.

     Gramer zor mu? Çok zor. İngilizce gramerinde 12 zaman var, Türkçede olmayan zamanlar da var. Elbette, bu kısım pek kolay değil.


        

      Çoğu öğrenci İngilizce eğitimine başlarken ‘sıkıcı’ gramer konularından uzak durmak istiyor, konuşarak İngilizce öğrenmek istiyor. Bu tarz talepler çoğu zaman dil eğitimi konusundaki tecrübesizlikten ve dil okullarının ‘Konuşarak hızlı İngilizce öğren’ gibi reklam sloganlarından kaynaklanıyor. Ama bunlar maalesef gerçek değil. 

     Gramer, vücudun iskeleti gibidir. Evet, kaslar, damarlar, organlar çok önemli, ama iskelet olmayınca bunlar bir sistem olarak çalışmaz. İngilizce öğrenirken güzel telaffuzu öğrenmiş olabilirsiniz, kelimeler öğrenmiş olabilirsiniz, fakat konuşurken cümle kurmamız gerekiyor. Cümle kurabilmek için hangi kelimenin nereye konulacağını bilip ona göre konuşmamız gerekiyor, çünkü bütün dillerin gramer kuralları farklı. Mesela, Türkçede yüklem cümlenin sonunda olur, İngilizcede başta olur. Bunun gibi çok örnek var. 

     Bu yüzden, İngilizce öğrenirken her derste gramer de çalışılmalı. Bildiğiniz gramer konularında alıştırmalar yapmak isterseniz bu sayfamızı ziyaret edin: https://www.lingobomb.com/ucretsiz-kaynaklar/



  1. Süreklilik İngilizce eğitiminin olmazsa olmazı.

        Yabancı dil eğitim sürecini spor salonuna gitmeye benziyor: kas yapmak istiyorsanız, düzenli olarak gitmeniz gerekiyor. Haftada 3 gün yerine, 1 gün gitmeye başlarsanız, sonra ayda bir gitmeye başlarsanız, kas da yapamazsınız, o zamana kadar yaptığınız bütün emeği  kaybetmiş olursunuz.

        Beynimiz de bir kastır, o da aynı şekilde çalışmaya alışıyor. Her gün yarım saat İngilizce çalışsanız bile, ertesi gün mutlaka bir şeyler aklınızda kalacak, her gün yeni bilgiler eklenecek, seviyeniz yavaş yavaş yükselmeye başlayacak. 

     Sürekliliği kazanmak için:

Beynimiz de bir kastır, o da aynı şekilde çalışmaya alışıyor. Her gün yarım saat İngilizce çalışsanız bile, ertesi gün mutlaka bir şeyler aklınızda kalacak, her gün yeni bilgiler eklenecek, seviyeniz yavaş yavaş yükselmeye başlayacak. 

Sürekliliği kazanmak için:

  1. https://app.mondly.com/home uygulamasını kullanabilirsiniz, günde 5 dakika ayırsanız bile faydalı olacaktır. Bu uygulama her gün hatırlatmalar da gönderiyor. Ücretli ve ücretsiz versiyonu var, ben ücretli olanı Fransızcaya başladığımda kullanmaya başladım.

  2. Bir yerde duyduğunuz yeni kelimeleri not etme alışkanlığını kazanın, yanınızda her zaman çalışma defteriniz olmayabilir, bu yüzden telefonunuza veya mail taslaklarınıza not edebilirsiniz, sonra onlara çalışabilirsiniz.

  3. Her gün İngilizce altyazılı dizi seyredin, en az 1 tane 25 dakikalık bölüm. Bu da düzenli çalışma şeklidir. https://www.netflix.com bunun için çok uygun. 

  4. Başınızda bir İngilizce öğretmeni olmalı, böylece tembellik yapıp dersi iptal etmek istediğinizde hocadan utanacaksınız ve ister istemez eğitime devam edeceksiniz.


  1. İngilizce dersi almak zorunda mıyız? 

       

     Kendi başınıza öğrenmeye başladıysanız bile, A1 seviyesinin sonunda bir eğitmenle devam etmenizi tavsiye ediyorum. Bir hocayı/sınıfı takip etmek her zaman daha kolaydır, derslere katılmak zorundasınız ve ödevleri aksatamıyorsunuz. 

     Birebir özel ders de alabilirsiniz, grup derslerine de katılabilirsiniz (offline veya online).

  

İkisinin de kendi avantajları var:

  1.    İngilizce grup derslerinde başka öğrencilerin hatalarından da faydalanabilirsiniz, onların aklına gelen yeni kelimeleri öğrenebilirsiniz, karşılıklı konuşma yapabilirsiniz, kendi ilerleme sürecinizi diğer öğrencilerle karşılaştırabilirsiniz. Bu sizi motive eder. Grup derslerimizi buradan inceleyebilirsiniz: https://www.lingobomb.com/kurslar/grup-dersleri/

  2.    Bireysel özel derslerde hoca sadece size vakit ayırır, daha çok konuşma pratiği yapma fırsatınız olur. 

 
  1. Instagram’ı eğitim için kullanabilirsiniz.

      

     Eskiden Instagram sadece eğlence için kullanılan bir sosyal medya platformuydu, ama artık işler değişti. Orada alışveriş de yapabiliyorsunuz, eğitim de alabiliyorsunuz. 

     Bazı İngilizce hocalarının ve dil okullarının İnstagram sayfaları hem çok aktif, hem de tamamen ücretsiz faydalı bilgiler paylaşıyor. Orada paylaşılan İngilizce kalıplarını not ederseniz, seviyenizi yükseltip daha akıcı konuşabilrsiniz. Büyük sayfaları tercih etmenizi tavsiye ediyorum, onlar genellikle daha güvenilir oluyor.

    Benim sayfamda her gün yeni videolar paylaşılıyor: https://www.instagram.com/english.teacher.istanbul/

  1. Ödev yapmak neden önemli? 

    Öğrencilerimizin büyük kısmı yetişkin olduğu için İngilizce öğrenirken yoğun bir şekilde çalışıyorlar ve aileleri var. Hepsini bir arada götürmek gerçekten hiç kolay değil. Çoğu zaman İngilizce konuşmak için bir tek akşamlar kalıyor ve insanlar akşam saatlerinde çok yorgun olabiliyorlar. 

     Ne yazık ki bu konuda yapacak bir şey yok. İngilizce eğitimi ekstra bir iş veya büyük bir hobi gibidir, çok vakit ayırmanız gerekiyor. Seviyeniz çok yüksek değilse öğrenecek çok konu, çok kelime, çok kural var demek. Onların aklınızda kalması için günde en az 30 dakika çalışmaya ayırmanızı tavsiye ediyorum, vaktiniz varsa 1 veya 2 saat de ayırabilirsiniz. Böylece daha hızlı ilerlersiniz.


        Ödev, derste öğrendiklerinizi aklınızda tutmaya yardım edecektir. Maalesef, beynimiz çok tembel veya pratik diyelim. Bir kere duyduğunuz bilgi bir daha kullanılmadıysa onu çok hızlı ‘gereksiz’ olarak işaretleyip silip atar. Bizim tam tersi bütün bilgileri ‘gerekli’ olarak işaretleyip biriktirmemiz lazım.


  1. Ezber yapmak yerine ne yapabilirim? 

       

    Öğrenciler çoğu zaman kelime, kural, fiil çekimlerini ezberlemek istemiyor, onun yerine konuşmak istiyorlar. Ama unutmayın ki doğru konuşabilmek için:

  1. Kelime bilmeniz lazım

  2. Cümle kurabilmeniz lazım

    Dil eğitiminde ezber yapmak şarttır, çünkü ezber sayesinde daha hızlı ilerlersiniz. Mesela İngilizcedeki düzensiz fiilleri düşünelim, 100 defa hata yaptıktan sonra doğrusunu öğrenirsiniz elbet, ama fiilin çekimlerini baştan öğrenirseniz, 2 defa hata yaptıktan sonra doğru olarak kullanmaya başlayacaksınız.


       

Bir şeyi ezberlemek istiyorsanız yabancı dilleri öğrenirken geliştirdiğim teknikleri sizlerle paylaşıyorum: 

  1. Özel bir not defteriniz olsun, oraya bol bol yazmanızı tavsiye ediyorum, el ile beyin arasında güçlü bir bağ var, elle yaptığınız hareketler beyne kaydediliyor.  Her kelimeyi 20 defa yazabilirsiniz. 

  2. Kelimeleri 2 sütun şeklinde yazın, sonra tekrar ederken bir sütunu cetvelle kapatın ve kelimeleri hatırlamaya çalışın. Sesli tekrar edin. Bunu yaptığınızda İngilizce kelimeler aklınızda kalacaktır. 

  3. Aynı zamanda ritmik hareketler de çok faydalı oluyor. Kelimeleri tekrar ederek zıplayın veya yürüyün ve süreç hızlanır. Bunun için örnek Podcast’ımı paylaşıyorum: https://podcasters.spotify.com/pod/show/lingobomb/episodes/Irregular-verbs-walk--listen--memorize-e2fmkb2

Bu podcastta İngilizcedeki düzensiz fiilleri okudum, yürürken sesli tekrar ederseniz, çok işinize yarayacaktır.

  1. Ezberlemek istediğiniz kelimeleri gece yatmadan önce tekrar edin ve hemen uykuya dalın. Sabaha büyük kısmı aklınızda olacak. 

Daha fazla ezber tekniği için Youtube kanalımdaki videomu izleyebilirsiniz: https://youtu.be/HP386gHAXfc?si=3ZPpa9-0h36IWgMQ

  1. Sadece konuşarak İngilizce öğrenemez miyiz? 

    Öğrenebilirsiniz. Çocuksanız, evet, öğrenebilirsiniz. Çok akıcı konuşursunuz ve İngilizce ana diliniz haline gelir. Fakat doğru yazmak için yine de eğitim almanız gerekecek. İngiltere’deki İngiliz çocukları düşünün. 6 yaşındayken akıcı İngilizce konuşuyorlar, ama seviyeleri bir şirkette işe girmek, Ielts’e girmek veya üniversiteye girmek için yeterli değil. Önce 11-12 yıl okulda İngilizce derslerine girecekler. 

    Unutmayın ki, bebekler yeni doğdukları zaman önce 1-2 sene annelerinin dediklerini dinleyerek kafalarında bilgi biriktiriyorlar. Sonra 1 yaşından itibaren ilk kelimelerini söyleyip ilk basit cümleleri kurmaya başlıyorlar. 

    Bizim böyle bir lüksümüz yok çünkü yaşımız büyük, eğitim, seyahat, iş güç derken hayat çok hızlı akıyor. Ayrıca çoğu zaman farklı ülkelerde yaşıyoruz ve ailemiz ve arkadaşlarımız bizimle başka dilde konuşuyor. Verimli ve nispeten hızlı bir şekilde İngilizce öğrenmek istiyorsak her taraftan saldıracağız:

  1. Gramer

  2. Konuşma

  3. Kelime

  4. Telaffuz 


     A2 seviyesinden sonra, hatta B1 seviyesinde online veya offline İngilizce konuşma kulübüne katılın, diğer öğrencilerle sohbet edin, hata yapın, hocanız sizi düzeltsin. Belli bir temeliniz varsa, konuşarak kendinizi daha da hızlı geliştirebilirsiniz, ama unutmayın ki yetişkinseniz sadece konuşarak dil eğitiminde ilerlemek mümkün değil. 


  1. Dizi izlemek neden önemli ve  ne zaman başlamalıyız? 

     

    Yabancı diziler izlemek pratik yapmanın en önemli kısımlarından biri, çünkü İngilizce konuşulmayan bir ülkede yaşıyorsanız konuşacak çok fazla yabancı arkadaş olmuyor. İngilizce dizilerini İngilizce altyazıyla izlemeniz gerekiyor, böylece söylenen şeyleri daha kolay bir şekilde yakalayabilirsiniz. Seslendirme veya altyazı Türkçe olursa, tamamen faydasız olur, çünkü beynimiz çok tembel bir organ, her zaman en kolay çözümleri seçer. Türkçe varsa, onu duyar/okur, İngilizceye odaklanmak bile istemez. 


    

     Dizilere B1 seviyesinden başlamanız gerekiyor. Daha erken başlarsanız anlamayıp sıkılırsınız ve devam etmek istemezsiniz. Sonucunda motivasyon kaybı yaşayıp tamamen soğuyabilirsiniz. Bunu istemeyiz. B1 seviyesinde iseniz seviyenize uygun kolay dizileri tercih edin. Öğrencilerime her zaman tavsiye ettiğim dizi Friends’tir. Bu dizi başlangıç için en güzel tercihtir. Bazı diziler çok güzel, heyecanlı ve akıcı olabiliyor, fakat İngilizce seviyeleri B2 veya C1, onları B1 seviyesinde izlemeye başlarsanız yukarıda bahsettiğim durum yaşanır. Motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Bu alanda da acele etmeden doğru zamanlarda doğru adımlarla ilerlemek önemli. 

     Her gün en az bir bölüm izleyip bölüm başı 2-3 kelime not edebilirsiniz. Ara ara not defterinize dönüp kelimeleri tekrar etmeniz gerekiyor. Çok fazla sözlüğe bakarsanız dizinin akıcılığı kaybolur ve yine sıkılıp bırakabilirsiniz. https://www.netflix.com sitesinden bol bol seçeneğe ulaşabilirsiniz.

     İngilizce seviyeniz A1 veya A2 ise dizi izlemeyin, ama sizin için başka güzel tekliflerim var: çizgi filmi! Onlar daha düşük seviyeler için uygun. Ama dikkat! Burada da seviyenize göre çizgi filmi seçmeniz gerekiyor. Bazıları çok zor gelebilir. 

Aşağıdaki çizgi filmlerini İngilizce kursumuzda izleyip değerlendiriyoruz:

  1. A1 seviyesi için: https://www.youtube.com/watch?v=NkSqpjswB7E&t=115s

  2. A2 seviyesi için: https://www.youtube.com/watch?v=tlPmd5xtAUw

  3. A2 seviyesi için: https://www.youtube.com/watch?v=QFdLgfy63cc


  1. İngilizce kitap okumak kelime dağarcığınızı geliştirir. 

     Yabancı dil öğrenmek istiyorsanız kitap okumaya en alt seviyeden başlayabilirsiniz. Daha çok az şey biliyorken nasıl kitap okuyabilirim diye soracak olursanız, bebek kitaplarından başlamanız gerektiğini söylerim. Kısa kısa, en basit bol resimli kitaplardan. Onları burada bulabilirsiniz:

-https://www.trendyol.com/yabanci-dil-cocuk-kitabi-x-c104321?pi=2

    İngilizce kitap okurken sesli okumaya çalışın, telaffuzundan emin olmadığınız kelimeleri online Tureng sözlüğünden (sitede, uygulamada değil) kontrol edebilirsiniz. Yeni kelimeleri not defterinize yazmayı unutmayın.


      Daha yüksek seviyeler için tabi ki daha zor kitapları seçmeniz gerekiyor, cümleler daha uzun olmalı, konular yavaş yavaş zorlaşmalı. Doğru kitabı seçmenize İngilizce hocanız yardımcı olabilir.


  1. Uygulamalar kullanın.

     

    Eğitiminizi çeşitli online uygulamalarla destekleyebilirsiniz, böylece her gün 5-10 dakika ayırıp İngilizce eğitiminizi daha düzenli hale getirebilirsiniz. Daha önce çok uygulama denedim. 

    Öğrencilerime genellikle bu 2 uygulamayı tavsiye ediyorum:

  1. Şu anda Fransızca öğreniyorum ve Mondly uygulamasını kullanıyorum: https://app.mondly.com/home 33 dil destekliyor, İngilizceyi seçebilirsiniz.

  2. Konuşma pratiği için robotla İngilizce sohbet etmek isterseniz Praktika uygulamasını deneyebilirsiniz: https://praktika.ai


      Şu anda piyasada çok fazla uygulama var, bu ikisinin İngilizce öğrenirken faydalı olduğunu düşünüyorum. 

      Unutmayın ki, uygulamalar destekleyici aletler olarak kullanılmalı, gerçek eğitimin yerini alamaz.

  1. Google Translate iyi mi, kullanmalı mıyım?

           Son zamanlarda Google Translate çok değişti ve İngilizce-Türkçe dahil birçok dil çiftinde çok zor olmayan konularda düzgün tercüme yapabiliyor. Seviyeniz çok yüksek değilse (A1-A2), cümlelerinizi kendiniz yazın, sonra kontrol etmek için https://translate.google.com kullanın. Seviyeniz yüksekse (B1-B2), İngilizcenizi zaten aktif olarak kullanıyorsanız ve hızlıca bir metin yazmak istiyorsanız bu siteyi kullanabilirsiniz ama bu metni bir yerde kullanmadan önce mutlaka kendiniz kontrol etmelisiniz. Komik hatalardan kaçınmak lazım. 

         Eğitim sürecinize gelecek olursak, Google Translate kullanarak bütün cümleleri kesinlikle çevirmeyin, bunu yaparsanız beyniniz çalışmak ve İngilizce öğrenmek istemez. Tureng sözlüğünü kullanın ve gerekli kelimeleri oradan bulun: https://tureng.com/tr/turkce-ingilizce

         Şu anda Fransızca öğreniyorum, seviyem A2’nin başı gibi. Ödevlerimde Google Translate kullanmıyorum, hata yapmayı tercih ediyorum. Böylece en azından yeni kelimeler öğrenebiliriz, cümleleri doğru biçimde kurmayı öğrenebiliriz.

         Kelimelerin cümle içinde nasıl kullanıldığını görmek isterseniz Reverso sitesini öneriyorum, bu daha yüksek seviyeler için uygun olur: https://www.reverso.net/перевод-текста



      Online İngilizce dersleri daha mı kötü?

      

    Kesinlikle daha kötü değil, daha iyi bile olabilir. Online dersler verim konusunda normal sınıf içinde yapılan derslerle tamamen aynı. Avantaklarını da şöyle sıralayabiliriz:

  1. Yol için fazla vakit harcamadığınız için derslerde daha enerjik oluyorsunuz

  2. Kalan zamanda ödevlerinizi tamamlayabiliyorsunuz

  3. Kendi hayatınıza daha fazla vakit ayırabiliyorsunuz 

  4. Hangi şehirde/ülkede olursanız olun, dersleri kaçırmıyorsunuz

   

     İmkanlarınızı değerlendirip size uygun dersleri seçebilirsiniz. Sonuçta, tarzından bağımsız olarak bütün İngilizce dersleri faydalı, yeter ki çalışın!


     Kendinize güvenin ve emek vermeye devam edin (online veya offline). Unutmayın ki emek veren herkes dilleri öğrenebiliyor, öğrenemeyen yok. 



Blog Yorumları

Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız veya üye olun... KAYIT OL
DİĞER BLOGLAR
İngilizce seviyenize uygun 11 süper yabancı dizi

İngilizce seviyenize uygun 11 süper yabancı dizi

En eğlenceli ve sürükleyici yabancı dizilere beraber göz atalım!

Devamı...
Pay